Türkiye büyük hedeflerine girişimcileriyle yürüyecek
Bu yıl 60’ıncı yaşını kutlayan Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi’nin (TOBB) 67. Genel Kurulu TOBB BaÅŸkanı M. Rifat HisarcıklıoÄŸlu’nun ev sahipliÄŸinde, BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan ve CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun da katılımıyla gerçekleÅŸtirildi.​
TOBB ETÜ’de yapılan Genel Kurul’a BaÅŸbakan ErdoÄŸan ve CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu’nun yanı sıra, Ekonomi Bakanı Zafer ÇaÄŸlayan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, UlaÅŸtırma, Denizcilik ve HaberleÅŸme Bakanı Binali Yıldırım, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, bürokratlar, iÅŸ dünyasının temsilcileri ile TOBB delegeleri katıldı.
TOBB BaÅŸkanı M. Rifat HisarcıklıoÄŸlu Genel Kurul’da yaptığı konuÅŸmada, giriÅŸimcilere ve TOBB delegelerine “Türkiye sizlerle büyük. Türkiye ekonomisi sizlerle güçlü. Türkiye sizlerle birlikte, büyük hedeflerine yürümeye devam edecek” diye seslendi.
HisarcıklıoÄŸlu,TOBB’un 60 yılı, özel sektörümüzün 60 yılda katettiÄŸi mesafenin de göstergesi olduÄŸunu ifade ederken, Türkiye ekonomisinin kat ettiÄŸi mesafeyi ve geldiÄŸi noktayı anlattı.
GiriÅŸimciler ekonomide baÅŸarı hikâyelerine imza atarken, bu gücün meydana getirdiÄŸi TOBB’un da özellikle son 10 yılda hizmet kapasitesini artırdığını belirten HisarcıklıoÄŸlu, “Hayata geçirdiÄŸimiz projelerle, reel sektörümüzü geliÅŸtirdik ve destekledik” diye konuÅŸtu.
TOBB BaÅŸkanı HisarcıklıoÄŸlu 67. Genel Kurul’da ÅŸöyle konuÅŸtu:
“Tek sermayeleri olan cesaretle iÅŸ hayatına atılıp baÅŸarılı olan genç giriÅŸimciler burada. Hem ailelerini ayakta tutan, hem de bereketli elleriyle iÅŸ hayatında yükselen kadın giriÅŸimcilerimiz burada. Sınırlarımızın ötesinden, Türkçe konuÅŸan coÄŸrafyalardan gelen giriÅŸimci kardeÅŸlerimiz burada.
Åžehirlerinin kalkınmasına, markalaÅŸmasına emek veren, fikir üreten Oda ve Borsa baÅŸkanlarım. Ülkemizin geleceÄŸine yatırım yapan, ihracat yapan, istihdam saÄŸlayan camiamız. Sizleri gönül dolusu muhabbetle selamlıyorum. TeÅŸriflerinizle bizlere ÅŸeref verdiniz.
Bu genel kurulun bizim için ayrı bir önemi var. 60. yılımızın ÅŸeref ve sevincini hep birlikte paylaşıyoruz. 60 yılda çok yol kat ettik, özel sektörümüze çok büyük hizmetlerde bulunduk. Bu hizmet serüveni, Türkiye’nin dönüÅŸüm ve geliÅŸim gösterdiÄŸi 50’li yıllarda baÅŸladı. Siyasette ilk serbest seçimlerle birlikte, demokrasiye geçildi.
Ekonomideyse bürokrasinin hâkim olduÄŸu bir tarım toplumundan, ÅŸehirli ve giriÅŸimci bir topluma geçiÅŸ hedeflendi. Bu süreçte, dünyanın diÄŸer geliÅŸmiÅŸ ülkelerinde olduÄŸu gibi, ülkemizde de özel sektörümüzü temsil edecek ve geliÅŸtirecek kurumsal bir yapılanmaya ihtiyaç duyuldu.
Ve böylece 1952 yılında TOBB kuruldu. BirliÄŸimizin kuruluÅŸunu saÄŸlayan rahmetli Adnan Menderes’i ve çalışma arkadaÅŸlarını rahmetle ve minnetle anıyorum. Türkiye’nin kalkınma hikâyesi özel sektörün sahneye çıkışıyla hız kazandı. 1950’lerde topraÄŸa atılan tohum hızla büyüdü. Bugün tüm bölge coÄŸrafyamızı kapsayan dev bir çınar oldu.
-TOBB 60 yaşında
TOBB’un 60 yılı, özel sektörümüzün 60 yılda katettiÄŸi mesafenin de göstergesidir.
60 yıl önce binbeÅŸyüz üyemiz vardı, bugün 1 milyon 420 bin olduk.
60 yıl önce kiÅŸi başına 200 dolar olan mal-hizmet üretimi, bugün 10 bin doları geçti.
60 yıl önce bin civarındaki taşıt üretimi, bugün 1 milyon oldu.
Gelen yabancı turist sayısı, 32 binden 32 milyona ulaştı.
260 milyon dolar olan ihracatımız, 135 milyar doları geçti.
Sanayi ihracatımızın payı sadece yüzde 1 iken, bugün yüzde 94 oldu.
60 yıl önce dış yardım alan bir ülkeydik. Bugün dünyanın her coÄŸrafyasında mazlumun yanına koÅŸan, fakir devletlere yardım yapan bir ülkeyiz.
G-20 içinde, dünyanın en büyüklerinden biriyiz. Ä°talya ile Çin arasındaki en büyük sanayi üretimini ve ihracatını kim yapıyor? Biz yapıyoruz. Bunları nasıl baÅŸardık, hangi ÅŸartlarda baÅŸardık? Dünya rekabet endeksinde, iÅŸ yapma endeksinde, ilk 50 içinde bile deÄŸilken baÅŸardık.
60 yılda içerde ve dışarıda, siyasi ve iktisadi krizlere raÄŸmen bunları baÅŸardık. Denizlerin kabarışı karşısında yıkılmayan kaleler yaparak baÅŸardık! O halde bu baÅŸarının mimarı olan tüccar ve sanayicilerimizle, kadın ve genç giriÅŸimcilerimizle, onların asli temsilcileri olan siz Oda-Borsa BaÅŸkanlarımla, genel kurul delegelerimle, 75 milyonun tamamı gurur duymalı. Türkiye sizlerle büyük. Türkiye ekonomisi sizlerle güçlü. Türkiye sizlerle birlikte, büyük hedeflerine yürümeye devam edecek. Hepinizi yürekten kutluyor, hepinizi alkışlıyorum.
MüteÅŸebbis insanlarımız ekonomide baÅŸarı hikâyelerine imza atarken, bu gücün meydana getirdiÄŸi BirliÄŸimiz de, özellikle son 10 yılda hizmet kapasitesini artırdı. Hayata geçirdiÄŸimiz projelerle, reel sektörümüzü geliÅŸtirdik ve destekledik. Son 10 yılda yurtdışındaki temsil ağımızı geniÅŸlettik. MüteÅŸebbisimize ülkemiz içinde ve dışında hizmet sunmaya, onları en iyi ÅŸekilde temsil etmeye, onların güçlü sesi olmaya devam ettik.
Anadolu’nun tamamına yayılmış 1,500 delegemizle Anadolu’nun sesi, yüreÄŸi haline geldik. Anadolu’nun duygularının, taleplerinin, beklentilerinin tercümanı olan, karar alma süreçlerinde yer alan, aktif bir TOBB var.
-Dünya ile entegre
Yurtdışına çıkınca kimsenin farkında olmadığı deÄŸil, dünya ile entegre olmuÅŸ, küresel piyasalardaki iÅŸ örgütlerinin tamamında söz sahibi, özel sektörümüzün çıkarlarını dünyada savunan, bir TOBB var. Ülkemizin her milli meselesinde etkin ve etkili lobi faaliyeti yürüten bir TOBB var. Ä°ÅŸadamlarını dünyaya taşıyan, fikir üreten, proje yapan, yardıma muhtaçların yanında olan, ata yadigârı eserlere sahip çıkıp, bayrağımızı tüm dünya coÄŸrafyasına taşıyan bir TOBB var.
Türkiye’nin sınır kapılarını inÅŸa eden, eÄŸitim’e yatırım yapan, iÅŸsizlikle mücadele eden, Kobilerin finansmana eriÅŸimini kolaylaÅŸtıran, Kobi danışmanlığını Anadolu’ya götüren, sektörlerin sorunlarına tek tek eÄŸilen bir TOBB var.
Åžirketlerimiz ihracatlarını TOBB güvencesiyle gerçekleÅŸtiriyor. Yurtdışı taşımacılığın yapılabilmesi için 35 milyar dolarlık teminat riski üstlendik ve dünyada en çok tır karnesi veren kuruluÅŸ olduk. Kara gümrük kapılarını modernize ederek, sanayicimizin lojistik maliyetlerinin yılda 450 milyon lira azalmasını saÄŸladık.
Hepiniz fuarların eski halini biliyorsunuz. Eline çadırı alanın kurduÄŸu, panayır görünümündeki fuarları da biliyorsunuz. Ä°ÅŸte hem yurtiçi fuarcılık, hem de karmaÅŸa içindeki sigortacılık sektörleri, TOBB’un çatısı altında çaÄŸdaÅŸ bir kurumsal yapı kazandı, sektörlere düzen ve disiplin geldi.
Bu noktaya kolay gelmedik deÄŸerli dostlar. Bu salondaki her birinizin, bu camianın her ferdinin emek vermesiyle bunları baÅŸardık. Bu camianın birlik, beraberlik ve kardeÅŸlik anlayışı sayesinde baÅŸardık. Oda ve Borsalarımızdaki dönüÅŸümle birlikte baÅŸardık.
Oda ve Borsalarımızın karar alma süreçlerinde ortaya koyduÄŸu çaÄŸdaÅŸ vizyonla baÅŸardık. Dün yabancı dil bilen çalışanımız yoktu. Bugün Oda ve Borsalarımız, bugün uluslararası projelere imza atıyor. Bu sayede yurtdışından kaynak temin ediyor. Avrupa Odaları ile birlikte çalışmalar yapıyor.
100 Oda ve Borsamız, uluslararası kriterlere göre akredite oldu. Yani Avrupa’nın en iyi odaları ile aynı hizmeti, en az aynı kalitede verir hale geldiler. Hizmet kalitesi ile Avrupa BirliÄŸine girdiler. Hepinizi kutluyorum, Kendinizle ne kadar övünseniz azdır.
-Sanayi Anadolu’ya yayıldı
Odalarımızın sorumluluk alması sayesinde Organize Sanayi Bölgelerimiz geliÅŸti ve böylece sanayi Anadolu’ya yayıldı. 1980’de Türkiye’de sadece 12 OSB vardı. Bugünse 150’ye yakın OSB yatırımcılarla dolmuÅŸ durumda.
EÄŸitim ve Çalışma Bakanlıklarımızla birlikte, ülkemizin en büyük mesleki eÄŸitim projesi olan UMEM Beceri’10’u baÅŸlattık. Oda-Borsalarımızın etkin rol alması sayesinde, 81 ilde 2,800 kurs açtık. Buralarda 42 bin kiÅŸi meslek eÄŸitimi alıyor. EÄŸitimlerini tamamlayan 22 bin kiÅŸi, meslek sahibi oldu, istihdam edildi. Bu yıldan itibaren tarım ve hizmet sektörleri de projeye ekleniyor. Böylece bu çalışmanın, ülkemize ve reel sektörümüze kazandıracağı istihdam katlanarak artacak.
DeÄŸerli çalışma arkadaÅŸlarım, burada çok azını sayabildiÄŸim çalışmalarımız, camiamızı özel sektörün hizmet yuvası haline getirdi. Avrupa Odalar BirliÄŸi ve Ä°slam Ticaret ve Sanayi Odaları BirliÄŸi BaÅŸkan yardımcısı olarak ÅŸunu gönül rahatlığı ile söylüyorum: Bugün dünyada en çok hizmet veren Oda sistemlerinden biri haline geldik. Oda-Borsa sistemimiz OrtadoÄŸu, Kuzey Afrika ve geliÅŸmekte olan ülkelerde, özel sektörün geliÅŸtirilmesi için örnek model alındı.
Kat ettiÄŸimiz mesafede sizlerin emeÄŸi çok büyük. Gecesini gündüzünü bu camianın geliÅŸmesine, büyümesine adayan Oda ve Borsa BaÅŸkanlarımı, Meclislerimi ve Meslek Komitelerimi yürekten kutluyorum. Sizlerle gurur duyuyorum. GerçekleÅŸtirdiÄŸimiz hizmetlerde Bakanımız sayın Hayati Yazıcı hep yanımızda oldu ve bizleri destekledi. Kendisine teÅŸekkür ediyorum.
Åžimdi bu vesileyle kamuoyuna ÅŸunu da hatırlatmak isterim. Herkes bilmeli ki Oda ve Borsa BaÅŸkanları ücret-maaÅŸ almazlar. Kendi iÅŸlerine ayıracakları zamanı, temsil ettikleri ÅŸehirlerinin ve üyelerinin sorunları için harcarlar. Ä°ÅŸte bu yüzden, aslında Benim Oda ve Borsa BaÅŸkanlarımın her biri hizmet ehlidir. Oturdukları koltukların hizmet aracı olduÄŸunu bilir ve hep bu anlayışla çalışırlar. Çünkü biz öbür tarafta hesabın olduÄŸunu biliriz. Bu camianın hizmet anlayışı, iÅŸte budur.
Bu camianın mensupları, son yıllarda saÄŸlanan siyasi ve ekonomik istikrarla, her yıl yeni baÅŸarılara imza attılar. Bu vesileyle, bunu bizlere saÄŸlayan BaÅŸbakanımıza, ekonominin yönetimini hakkıyla üstlenen sayın Ali Babacan’a, Hayati Yazıcı, Zafer ÇaÄŸlayan’a, Mehmet ÅžimÅŸek’e, Nihat Ergün’e, Faruk Çelik’e ve Cevdet Yılmaz’a teÅŸekkür ediyorum.
-TOBB camiasının başardıkları
Åžimdi sadece geçtiÄŸimiz yıl, bu camianın neler baÅŸardığına bir bakalım. Avrupa ekonomilerinin ardı ardına krize girdiÄŸi, OrtadoÄŸu coÄŸrafyasında ciddi siyasi çalkantıların olduÄŸu bir dönemde, özel sektörümüzün tüketim ve yatırımıyla, Türkiye ekonomisi yüzde 8,5 oranında büyüdü.
Krizdeki Avrupa’da 5 milyon kiÅŸi iÅŸsiz kalırken, 2011 yılında özel sektör olarak biz kayıtlı çalışan sayımızı, 1 milyon 62 bin kiÅŸi artırdık. Faal iÅŸyeri sayımız 109 bin artışla 1 milyon 398 bine ulaÅŸtı. Özel sektörümüzün makine ve teçhizat yatırım harcamaları reel olarak yüzde 25 büyüdü ve 158 milyar lirayı geçti. Ä°hracat yapan üye sayımız yüzde 8 artarak 54 bine, yaptığımız ihracat yüzde 18 artarak 135 milyar dolara ulaÅŸtı.
Dikkatinizi çekerim, bunların hepsi tarihi rekor seviyelerdir. Özel sektör olarak, iÅŸ ve aÅŸ saÄŸlamayı, yatırım yapmayı sürdüreceÄŸiz. Avrupa yerinde sayarken, biz koÅŸmaya devam edeceÄŸiz.
Nereden nereye geldiÄŸimizi, hangi zorluklara raÄŸmen neleri baÅŸardığımızı unutmayalım. Ama bunların daha da iyisini yapacak inanç ve azme sahip olduÄŸumuzu da bilelim. Çünkü katetmemiz gereken daha çok yol var. Dünyanın en eski atasözlerinden biri ne diyor; “Roma bir günde kurulmadı”. Önemli olan ne yapacağını bilmek, hayal kurmak, hedef koymak, hedef doÄŸrultusunda çalışmaktır.
Biz 10 yıl sonra dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak istiyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere hedef verdiÄŸi muasır medeniyet seviyesine ulaÅŸmak istiyoruz. Bunun için her yıl 700 binden fazla istihdam saÄŸlamalı, her yıl yüzde 7’nin üzerinde büyümeliyiz. O halde gelin, bu koÅŸuya devam edelim.
KoÅŸalım ki, 10 yıl sonra bu salonda TOBB’un 70. yılı için biraraya gelenler, belki de bizim çocuklarımız, bizlerin baÅŸarılarını konuÅŸsun, bizlerle gurur duysunlar. Bu ülkedeki tek bir ferdi dahi dışlamadan, refah ve huzuru birlikte tesis edelim. Bizler daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceÄŸiz, daha fazla yatırım, istihdam ve ihracat yapacağız. Bu millet bize güveniyor. Biz de milletimize güveniyoruz!
Ancak, zaman rehavete kapılma zamanı deÄŸildir. Ä°çerde cari açık kaynaklı riskler var. Dışarıdaysa Avrupa’da devam eden finansal kriz ve ekonomik durgunluk, bizi de olumsuz etkiliyor. OrtadoÄŸu’da karışık ortam ve gerginlikler artarak sürüyor. Ä°çinde bulunduÄŸumuz coÄŸrafya deÄŸiÅŸim sancısı çekiyor. Dolayısıyla bizi, ülkelerin çalkantılı sularda yol arayışında olduÄŸu bir 2012 bekliyor.
Bu yüzden, biz bu coÄŸrafyada hem iktisadi, hem de siyasi açıdan güçlü olmaya mecburuz. Eksik kalan reformları tamamlamak, yapamadıklarımızı yapmak zorundayız. Hep söylüyoruz. Devletimizden tek isteÄŸimiz, maç yaptığımız sahanın, rakiplerimizle eÅŸit ÅŸartlara getirilmesi. Allah’ın izniyle, gerisini biz hallederiz!
-Yeni anayasa çalışmaları
Daha zengin, daha mutlu, daha özgür bir Türkiye için, reformlara devam etmeliyiz. Bu reformların en büyüÄŸü yeni bir anayasadır. Zira yeni bir toplumsal mutabakata ihtiyacımız var. Daha güçlü bir devletin ve daha müreffeh bir milletin yolu buradan geçiyor.
Anayasa sadece siyasi deÄŸil, aynı zamanda iktisadi bir meseledir. Anayasa kutup yıldızıdır. O yerinde durur, geri kalan her ÅŸey onun etrafında döner. Anayasamızı yenileyemezsek, olduÄŸumuz yerde, orta gelir seviyesinde tıkanıp kalırız, bir üst lige çıkamayız.
Bu iÅŸe katkı saÄŸlamak için elimizi taşın altına koyduk. 22 sivil toplum ve meslek örgütüyle birlikte 12 ilde Anayasa VatandaÅŸ Toplantıları yaptık. Bunları gerçekleÅŸtirmemizi saÄŸlayanlara sayın Meclis BaÅŸkanımız sayın Cemil Çiçek baÅŸta olmak üzere uzlaÅŸma komisyonundaki dört siyasi partimizin temsilcilerine teÅŸekkür ediyoruz.
Aramızda iÅŸveren de vardı, iÅŸçi de vardı. Esnaf, memur, çiftçi, emekli de vardı. Menfaatlerimiz farklı, dünya görüÅŸlerimiz farklı. Ama ülkemizin ve evlatlarımızın geleceÄŸi için bir araya geldik. Bu toplantılarda yeni Anayasa’ya olan ihtiyacı ve talebi gördük. Halkımızın büyük bir olgunlukla nasıl karşılıklı konuÅŸabildiÄŸini, konuÅŸtukça paylaÅŸacak daha fazla ortak paydamızın olduÄŸunu gördük.
Çok açık söylüyorum, Milletin kendisi aynı masa etrafında olgunca konuÅŸmayı ve uzlaÅŸmayı baÅŸarıyorsa, onun vekilleri olan ve gücünü milletten alan siyasi partilerimiz de bunu baÅŸarır. Siyasetin itibarı için, siyaset kurumuna güven için, sorunların yegâne çözüm yerinin meclisimiz olduÄŸunu göstermek için buna mecburuz.
Milletimiz aynı duygular etrafında kenetlenmiÅŸ durumda. Hz. Mevlana ne demiÅŸti; “Aynı dili konuÅŸanlar deÄŸil, aynı duyguyu paylaÅŸanlar anlaşır”. Gelin bu tabloyu Türkiye'de egemen kılalım. Åžikâyet ettiÄŸimiz birçok sorunu ortadan kaldıralım.
1876’dan bu yana halkın müzakereye katıldığı bir anayasa yapma ÅŸansımız olmadı. Kimse halka güvenmedi, fikrini sormadı. Birilerinin sipariÅŸ ettiÄŸi metinler yazıldı. Åžimdi ilk defa, milletimizin arzu, fikir ve birlikte yaÅŸama iradesine dayanan, halkın iradesinin tezahürü olan bir anayasa hazırlanacak.
Biz, seçkinlerin, muhtıraların, ara rejimlerin, darbelerin dayattığı deÄŸil, millet iradesine dayanan, mutabakatla hazırlanan bir anayasa istiyoruz! Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapımızın korunmasını istiyoruz.
Yeni Anayasanın temeli; ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ile teÅŸebbüs hürriyeti olsun istiyoruz. Biz, vatandaÅŸları arasında ayrım yapmayan, vatandaşına güvenen, vatandaşına hükmetmeyen bir devlet anlayışı istiyoruz. Biz, devletin vatandaşın efendisi deÄŸil, hizmetkârı olmasını istiyoruz.
Yeni Anayasa’dan bir diÄŸer beklentimiz de yönetimde istikrardır. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Ancak mevcut yönetim sistemi istikrarsızlık kaynağı olmaya aday. Biliyorsunuz, CumhurbaÅŸkanımız artık halk tarafından seçilecek.
Anayasa vatandaÅŸ toplantılarında gördük ki, halkımız bu demokratik kazanımdan son derece memnun. Ancak, hem CumhurbaÅŸkanı hem de BaÅŸbakan halkın oyuna dayanacağı için, birlikte çalışmalarında sıkıntı yaÅŸanabilir.
Ä°stikrarı güçlendirmek için, halkoyuyla seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanının ve BaÅŸbakanın yetkileri yeniden düzenlenmeli. Bunun nasıl yapılacağı, bu süreçte tartışılmalı. Bu konudaki düzenlemelerin yeni Anayasayla yapılması, Türkiye’nin geleceÄŸi için hayati önem taşıyor.
-Halkın beklentisi adalet ve özgürlük
Son yıllarda yargı sistemimizde birçok reform yapıldı. Fiziki ve teknik altyapıyı geliÅŸtiren pek çok adım atıldı. Bunları memnuniyetle takip ediyoruz. Ancak bütün bu yapılanlara raÄŸmen daha atılacak önemli adımlar var. Zira Anayasa toplantılarında da gördük ki, halkın yeni Anayasa’dan hala en büyük beklentisi adalet ve özgürlüklerdir. Bu talep neyi kapsıyor;
Bu talep giyim kuşamından, dilinden, inancından dolayı haksızlığa uğrayanların, sisteme,
maaşını alamayan iÅŸçinin iÅŸverene,
kobilerin bankalara,
kamuda haksızlığa uÄŸrayan vatandaşın bürokrata,
hakkının yendiğine inanan mazlumun hukuk sistemine,
ödediÄŸi verginin karşılığı hizmeti alamayan vatandaşın belediye ve kamuya
ve geciken adalete yönelik tüm sıkıntıları kapsıyor.
Biz artık, iÅŸadamı da olsa, siyasetçi de olsa, sivil de olsa, bürokrat da olsa, yapanın yanına kar kalmadığı bir adalet sistemi istiyoruz. Biz artık, mazlumu ve güçsüzü koruyan, herkesin adaletinden emin olduÄŸu, Allah’tan sonra gönül rahatlığıyla sığınacağımız bir yargı sistemi istiyoruz.
Gökler ve yer ancak adaletle ayakta durur. 75 milyon olarak zihniyet devrimi yapıp, güçlüye dokunamayan, güçsüzü ezen, eski zihniyeti artık yıkmamız gerekiyor. O halde nefsimize deÄŸil, vicdanımıza kulak verelim.
KomÅŸumuzu öteki diye görmeyelim. Bizden farklı diye, kendi sesimiz dışındakilere sağır kesilmeyelim. Zira Yüce Allah, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak bahÅŸetti.
Birimizin ak dediğine diğerimiz hemen kara demesin. Gelin, ortak akılla ve istişare ederek, doğru yolu hep birlikte bulalım.
Ä°stiÅŸareyle çalıştığımız her alanda hızla yol aldık, baÅŸarı hikâyeleri yazdık. Ortak aklı ve istiÅŸareyi, son olarak, yeni yatırım teÅŸvik sisteminde hayata geçirdik. 81 il’de ekonominin nabzını en iyi tutan Oda ve Borsalarımız, iÅŸin başında görüÅŸ ve önerilerini ilettiler.
Hükümetimiz ve bürokrasi bunların büyük kısmını dikkate aldı. Bu vesileyle sayın BaÅŸbakanımıza ve Bakanlarımıza teÅŸekkür ediyoruz. Ortak akıl ve istiÅŸareler sayesinde, önceki 3 sistemden daha saÄŸlıklı ve kapsamlı bir model ortaya çıktı.
Yeni yatırım teÅŸvik sistemi sanayimizin teknolojik dönüÅŸümüne ve bölgeler arasındaki geliÅŸmiÅŸlik farklarının azaltılmasına yardımcı olacak. Ancak yatırım teÅŸvik sisteminin yenilenmesi, yapısal reformların yerini tutmaz.
-İş ve yatırım ortamı geliştirilmeli
Yapılan iyileÅŸtirmelere raÄŸmen, iÅŸ ve yatırım ortamımız hala rakip ülkelerin gerisinde. Ä°ÅŸ yapma kolaylığı endeksinde 183 ülke arasında 71. sıradayız. 10 yıl sonra dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine inanıyorsak, içerdeki üretim maliyetlerini düÅŸürmeli, iÅŸ ve yatırım ortamını geliÅŸtirmeliyiz.
Bölgesel kalkınma ajanslarında özel sektör ikinci planda bırakılmamalı. Özel sektörün içinde olmadığı bir yapı, bürokratik bir kurum olmanın ötesine geçemez, baÅŸarılı olamaz. Sayın BaÅŸbakanım siz de takdir edersiniz ki, bürokratlarımız gittikleri illerde belirli bir süre için görev yapıyor. Yani ne ilin geçmiÅŸini hissedebiliyor, ne de projelerin öncesini ve sonrasını takip edebiliyor.
Oysa Oda-Borsalarımız o ÅŸehrin hafızasıdır, asli unsurudur. Åžehirlerini ve ÅŸehirleri için yapılan projeleri kendi iÅŸleri gibi sahiplenip, sonuna kadar takip ederler. Ä°ÅŸte bu nedenle, yerel kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi için çok önemsediÄŸimiz Kalkınma Ajanslarımızda yerel aktörlere daha etkin rol verilmeli.
Cari açık riskine karşı özellikle 3 sektörümüze ayrı bir önem vermeliyiz. Hem dünya nüfusu devamlı artıyor, hem de gıdaya olan talep artıyor. Dolayısıyla tarım sektörü sadece geçim kaynağı deÄŸil, büyük bir kazanç kapısıdır.
Tarımsal ekonomi büyüklüÄŸünde dünyada 7., tarımsal arazi büyüklüÄŸünde 12. sıradayız. Konya büyüklüÄŸündeki Hollanda’nın tarım ürünü ihracatı 80 milyar dolarsa, biz daha iyisini yapmalıyız. Ülkemiz tarımını geliÅŸtirmek için büyük çaba gösteren Tarım Bakanımız sayın Mehdi Eker’e yaptığı çalışmalar için teÅŸekkür ediyoruz.
Ticaret Borsalarımız da 100 yılı aÅŸkın tarihiyle, ülkemizde tarımsal üretimin geliÅŸmesinde önemli bir rol üstlenmiÅŸtir. Tarımsal piyasalar açısından devrim niteliÄŸinde bir deÄŸiÅŸiklik olan, lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsalarını, ticaret borsalarımızdan gelen bilgi, beceri ve birikimle birleÅŸtirirsek, tarımda çok daha hızlı geliÅŸme saÄŸlarız.
Böyle bir deneyimi bir tarafa bırakıp, finansçıların baskın olacağı farklı bir yapılanmaya gidilmek istenmesini doÄŸru bulmuyorum. Çünkü reel sektörün dışlandığı bir yapı, çiftçimize ve tüccarımıza zarar verir.
Ülkemiz için stratejik önemdeki bir sektörümüz de turizmdir. Sadece istihdamda deÄŸil, hem saÄŸladığı katma deÄŸer, hem de döviz kazandırma açısından turizm, altın deÄŸerindedir. Hükümetimizle istiÅŸare ederek hayata geçirdiÄŸimiz katma deÄŸer vergisi indirimi, turizmin geliÅŸmesine büyük katkı saÄŸlamıştır. TeÅŸekkür ediyoruz.
DiÄŸer taraftan dış ticarette büyük hedeflerimiz var. Artan iÅŸ hacmini kaldıracak ÅŸekilde deniz taşımacılığı ve gemi inÅŸa sanayimizi geliÅŸtirmeliyiz. MüteÅŸebbislerimiz, baÅŸka ülkelerin devlet destekleri karşısında rekabette dezavantaj yaşıyor. Gelin bu sektörümüzü yalnız bırakmayalım.
KOSGEB’i daha aktif hale getirerek Kobilerimiz ve esnafımıza destek verdiÄŸiniz için teÅŸekkür ediyoruz. Perakende sektöründe yaÅŸanan kuralsızlık, ekonomide önemli bir adaletsizlik kaynağı olmaya devam ediyor.
Ekonomiler modernleÅŸtikçe doÄŸaldır ki gelenekselin yerine organize perakendecilik gelir. Ancak perakende sektörünü düzenleyen kuralların olmaması, esnafımızın nefesini kesiyor, Kobilerimizi ve sanayicimizi fasoncu hale getiriyor. Güçlü olanların, güçsüzlere kendi kurallarını dayattığı bir sisteme esnafımız, kobilerimiz, sanayicimiz daha ne kadar dayanacak? Biz, perakende yasasının çıkarılmasını bekliyoruz.
Adil rekabetin olmadığı, giriÅŸimciliÄŸin, markalaÅŸmanın önünü tıkayan, tüketiciyi aldatan, zarara sokan bu adaletsiz yapı daha ne kadar sürecek? Üretenin hakkının teslim edilmesini istiyoruz! Adil rekabet istiyoruz. Kuralsız ve vicdansız iÅŸleyen bir piyasa ekonomisi istemiyoruz!
-Adaletsizliğin kaynağı kayıtdışılık
Yıllardır üzerinde durduÄŸumuz bir adaletsizlik kaynağı da kayıtdışılık. Kayıtdışılık hem ÅŸirketlerimizin küçük kalmasına, hem de iÅŸ ahlakının bozulmasına yol açıyor. Biz, kayıtdışılık yüzünden hesabını veremeyen, hesap veremediÄŸi için de hesap soramayan, defolu bir toplum olmak istemiyoruz.
Hükümetimizin vergi ve istihdam yüklerini azaltması, çok olumlu sonuçlar verdi. Ä°ÅŸ dünyamız adına teÅŸekkür ediyoruz. Bunlara devam edelim. Ä°stihdam maliyetleri düÅŸtükçe, kayıtlı çalışan sayısı artıyor. Vergi ve sigorta primini aksatmamış olanları ödüllendirecek bir sistemi de, artık hayata geçirelim.
Ä°ÅŸgücü piyasamıza esneklik kazandıralım, vergi sistemini yenileyelim. Mevzuat basit ve net olsun ki, bürokratların keyfi yorumuna muhtaç kalmayalım. Gelin, üreten, alın teri döken müteÅŸebbisleri, bürokrasinin insafına bırakmayalım.
MüteÅŸebbisimiz sınır ve mekân tanımıyor. Dünyaya açılıyor. Hem malını satıyor, hem yatırım yapıyor, hem de ülkemizi tanıtıyor. GiriÅŸimcilerimizin itibarı, ülkemizin itibarıdır. BaÅŸarıları, ülkemizin baÅŸarısıdır. Tüm yetkililerimizden rica ediyoruz. Gelin, onlara daha fazla yardımcı olalım.
BaÅŸbakanımız talimat vermiÅŸti. Oda ve Borsa BaÅŸkanlarımız ile baÅŸarılı iÅŸadamlarımıza yeÅŸil pasaport verecek çalışmalar yapıldı. Ancak bunları hayata geçiremedik. Elinde yeÅŸil pasaportu olan zihniyet önümüze duvarlar ördü. Kendi ayağımıza pranga vurdurmayalım. Ülkemizi sadece bürokratlarımız deÄŸil, iÅŸ adamlarımızın da temsil ettiÄŸini unutmayalım.
Dünyanın 20 büyük ekonomisinden biriyiz. Ama dünya ihracat liginde ilk 30 içinde bile deÄŸiliz. Çünkü Anadolu’yu gümrük birliÄŸi içine sokamadık. Rekabetçi olmak istiyorsak, sanayileÅŸmeyi Anadolu’ya yaymak istiyorsak, lojistik altyapımızı güçlendirmeliyiz. 500 milyar dolarlık ihracat hedefini mümkün kılacak lojistik altyapımız, limanlarımız olmalı.
Akaryakıt üzerindeki ağır vergi yükleri, rekabet gücümüzü azaltıyor, kayıtdışılığı teÅŸvik ediyor. Enerjiyle ilgili yüksek vergileri kademeli olarak azaltalım. Sanayicilerimizin yurtdışı taşımacılık maliyetlerine navlun desteÄŸi saÄŸlayalım. Ä°hracatımız, yurtdışı yatırımlarımız ve yurtdışı müteahhitlik sektörümüz için, Eximbank’ı güçlendirmeye devam edelim.
-Duble yollar ve artan yatırımlar Türkiye’nin çehresini deÄŸiÅŸtirdi
Son yıllarda duble yollar ile hava ve demir yollarındaki artan yatırımlar ülkemizin çehresini deÄŸiÅŸtiriyor. Göreve geldiÄŸinden itibaren bu yatırımlar için büyük emek veren Bakanımız sayın Binali Yıldırım’a teÅŸekkür ediyoruz. Bundan sonra demiryolu yük taşımacılığı alanındaki kamu yatırımlarını daha da artıralım. Özellikle de demiryollarını OSB’lere ve lojistik merkezlerine ulaÅŸtıralım.
Rize-Mardin hattını birleÅŸtiren Ovit tüneliyle Karadeniz OrtadoÄŸu’ya baÄŸlanıyor. Gaziantep, MaraÅŸ ve GüneydoÄŸu Anadolu’yu Ä°skenderun limanına baÄŸlayacak ve dünyaya açacak Amanos tüneli projesi de yatırım programına alındı. Sayın BaÅŸbakanım, bu dev projeleri hayata geçirdiÄŸiniz için, size ve hükümetinize tüm camiam adına teÅŸekkür ediyorum.
Mecliste iktidar ve muhalefet partilerimiz örnek bir uyumla, devrim niteliÄŸinde yeni bir ticaret kanunu çıkardı. Üç siyasi partimizin de genel baÅŸkanlarına ve bu süreçte büyük emekleri olan Bakanlarımız sayın Ali Babacan’a, Hayati Yazıcı’ya ve Sadullah Ergin’e teÅŸekkür ediyorum.
Anadolu’da pek çok ÅŸehirde yeni Ticaret Kanunu’nu anlatıp görüÅŸleri, önerileri ve sıkıntıları sayın Bakanımızla birlikte topladık. Åžeffaflık ve hesap verebilirlik gibi temel ilkelere dokunmadan, kanundaki sorunları ve aşırıya varan cezaları düzeltmeliyiz.
Sayın BaÅŸbakanımıza ve Bakanlarımıza, iÅŸ dünyamızca dile getirilen deÄŸiÅŸiklik taleplerini dikkate alarak, revizyon çalışmalarını baÅŸlatmalarından dolayı teÅŸekkür ediyoruz. Tüccar ve sanayicilerimizin yasaya uyumlarını kolaylaÅŸtıracak düzeltmelerin yapılarak, bu yasanın planlandığı gibi Temmuz ayında yürürlüÄŸe girmeli.
Sayın Başbakanım,
Son günlerde iç piyasada önemli bir sıkıntı yaÅŸanıyor. Karşılıksız çıkan çeklerde hapis cezasının kaldırılmasını destekledik. Ama buna paralel ÅŸekilde, yeni bir kontrol mekanizması kurulmasına ihtiyaç olduÄŸunu da vurguladık.
Ne yazık ki böyle bir sistem kurulmadan bu düzenleme baÅŸlatıldı. Ä°lk 4 ayda karşılıksız çıkan çek sayısı yüzde 44 arttı. Bankalar müÅŸterisine kredi verirken sicilini görüyor, buna göre karar veriyor. O halde alın teriyle çalışan, ticaret yapan tüccarımız, sanayicimiz de müÅŸterisinin sicilini neden görmesin?
Biz bununla ilgili bir çalışma hazırladık. Hem çek alanı, hem de çek verenin mahremiyetini koruyan bir sistem önerdik. Ä°ÅŸ hayatında daha fazla maÄŸduriyete yol açmamak için, böyle bir sistemi kamu idaresiyle birlikte biran önce hayata geçirmeliyiz.
Maliye Bakanlığımızın e-haciz uygulaması da kobilerimizi maÄŸdur ediyor. Bir sabah kalkıp bütün banka hesaplarının bloke edildiÄŸini, ödemelerinizi yapamadığınızı, aslında ticari yasaklı hale geldiÄŸinizi bir düÅŸünün. Bunu ancak yaÅŸayan bilir.
Öte yandan Adalet Bakanlığımız, ev eÅŸyalarına hacizi kaldıran yeni ve çaÄŸdaÅŸ bir düzenleme yapıyor. Ä°nsanlarımızın böyle bir utancı yaÅŸamaması için bu doÄŸru bir adımdır. Bu düzenleme geciktikçe, yasa çıkmadan ev eÅŸyası haciz talepleri artıyor. Giderek daha fazla aile maÄŸdur hale geliyor. Meclisimizin yasayı en kısa sürede hayata geçirmesi sosyal bir yaranın büyümesini engelleyecektir.
Bir baÅŸka yakın tehlike, yurtiçi tasarruflardaki azalmadır. Bankalardaki mevduatın krediye dönüÅŸüm oranı yüzde 100’e ulaÅŸtı. EÄŸer tasarrufları artırmazsak, önümüzdeki dönemde reel sektöre finansman bulmak daha zor ve maliyetli hale gelecek. Hükümetimizin tasarrufu teÅŸvik edecek önlemleri bu açıdan isabetlidir.
-Anadolu sermayesine engel çıkarılmasın
Buradan bankaların bazılarını da uyarmak istiyorum. Özellikle son dönemde Anadolu’dan ve Kobilerden bankalara yönelik eleÅŸtiriler artmaya baÅŸladı. Kobilere ağır kredi ÅŸartları uyguluyorsunuz. Anadolu’dan gelen talepleri oyalıyorsunuz. Hatta vicdansızca davranıyorsunuz.
Bu yaklaşımı kabul etmiyorum. Türkiye ekonomisinin deÄŸiÅŸimine ve geliÅŸimine öncülük eden Anadolu sermayesine engel çıkarmayın. Kamu idaremizi, haksız ve vicdansız duruÅŸ sergileyen bankalar için ciddi ve somut önlem almaya çağırıyorum.
Sayın Başbakanım,
EÄŸitim alanında önemli bir mesafe kat ettik. Ancak eÄŸitimin kalitesinde hala almamız gereken mesafe var. Matematikte, fen’de, yabancı dilde OECD ülkeleri içinde bizim çocuklarımız hep son sıralarda.
Her yıl sistem deÄŸiÅŸtirmekten içeriÄŸi düzeltmeye zaman bulamazsak, korkarım ki cari açığın yanına bir de beÅŸeri sermaye açığını eklemiÅŸ olacağız. Ä°ÅŸte bu nedenle eÄŸitim alanında sıkça yapılan deÄŸiÅŸikliklere deÄŸil, kalıcı reformlara ihtiyaç var.
EÄŸitim özgürlüÄŸü de bu reformların önemli bir parçası. Bu çerçevede, dini eÄŸitimle ilgili kısıtlamaların kaldırılmasını doÄŸru buluyor ve teÅŸekkür ediyorum. Çok açık ifade ediyorum: Aileler çocuklarına dini eÄŸitim vermek istiyorlarsa bunun önü açık olmalı. Ä°steyen çocuÄŸuna dini eÄŸitim verir, isteyen vermez. Zira ana-babanın çocuk üzerinde hakkı var.
Ancak eğitim sisteminin mesleki ve teknik eğitim alanı ne yazık ki yine zayıf kaldı. Mesleki eğitim sistemimizi geliştirmeye ve piyasanın taleplerine duyarlı hale getirmeye devam etmeliyiz.
Ticaret ve sanayi odalarımıza, mesleki eÄŸitim konusunda, daha aktif roller vermeliyiz. Öte yandan kızlarımızın eÄŸitimine daha fazla önem vermeli, kadın giriÅŸimcilerimizi desteklemeliyiz. Bu salondaki babalara sesleniyorum. Çocuklarınız arasında ayrım yapmayın. Erkek çocuklarınızı iÅŸinizin başına geçirmek için nasıl uÄŸraşıyorsanız, kızlarınız için de aynı çabayı gösterin.
-AB süreci
AB süreci, Türkiye’nin çaÄŸdaÅŸlaÅŸmasına yardımcı oluyor. Ülkemizin toplumsal kamplaÅŸmalardan uzaklaşıp, istikrar ve demokrasiyi geliÅŸtirmesinin en önemli aracı AB’dir. Bununla birlikte tüccar ve sanayicilerimize haksız ve adaletsiz bir ÅŸekilde uygulanan vize ve taşıma kotaları konularındaki mücadelemizi de sürdüreceÄŸiz.
Gümrük birliÄŸi sistemi sanayicimizin önünü açtı. Ama 3. ülkelerle yapılan Serbest Ticaret AnlaÅŸmalarının mevcut uygulaması bizim aleyhimize. AB’nin serbest ticaret anlaÅŸmalarından dışlanmış durumdayız. Bu yapıyı mutlaka deÄŸiÅŸtirmeliyiz.
Öte yandan AB hedefini unutan kamuoyuna tekrar hatırlatmak istiyorum. AB liderlerinin vizyonsuzluÄŸu ve önyargılı yaklaşımları, bizi tam üyelik hedefimizden ve bunun için gerekli reformları yapma irademizden geri döndüremez.
Dünya siyaseti ve ekonomisi büyük bir deÄŸiÅŸim geçiriyor. Åžimdi bunun sancıları yaÅŸanıyor. Bu yeni döneme hazır olan milletler 21.asrın hakim gücü olacak. Bu mücadelede bizim en büyük hazinemiz ve gücümüz, milletimizin birlik ve beraberlik ruhudur. Bizi hedeflerimize götürecek bu gönül birlikteliÄŸidir.
Tüm yüreÄŸimle inanıyorum ki, yarın Türkiye daha zengin olacak. Daha geliÅŸmiÅŸ olacak. Daha hakça bölüÅŸecek. Türkiye yarın, bugünden daha özgür, daha demokratik olacak. Çocuklarımız bizden daha mutlu olacak. Çünkü Allah zenginliÄŸimizi yerin altından çıkarılacak kaynaklara deÄŸil, alın terimize, teÅŸebbüs gücümüze baÄŸlamış. Dünyanın bu zor coÄŸrafyasında sadece biz bin yıldır ayakta duruyoruz.
Hedefimiz dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmak. Hedefimiz güçlü ekonomisi ve kaliteli demokrasisi ile dünyanın hayranlıkla izlediÄŸi lider ülke olmak. 365 Oda ve Borsasıyla, 1 milyon 420 bin üyesiyle TOBB camiası, bu hedeflerin etrafında kenetlendi.
Bu coÄŸrafyada bizim farkımız, güçlü, çalışkan, üretken, dış dünyaya açık bir “giriÅŸimci orta sınıf”a sahip olmamız. Bu muazzam beÅŸeri güç, milletimizin ana omurgasını teÅŸkil ediyor. YardımlaÅŸmayı, kültürü, medeniyeti, üretimi bu insanlar sahipleniyor.
Eline çantasını alan, dünyayı dolaÅŸmaya çıkıyor. Kendine bu derecede güvenen insanların, ihlaslı oldukları müddetçe, baÅŸarılı olmamaları için hiçbir sebep yok. Ekonomi politikalarımız, onları cesaretlendirmeli, yüreklendirmeli. Açtıkları ufuklara ulaÅŸabilmeleri için, önlerindeki engelleri kaldırmalı. Böylelikle rekabet güçlerini arttırmalı.
Çağımızın fatihleri kimdir, biliyor musunuz? Bu salonu dolduran sizlersiniz. Sizler atalarımız gibi gittiÄŸiniz yeri sadece ticaretle deÄŸil, ahlaklı duruÅŸ ve güven veren kiÅŸiliÄŸinizle fethediyorsunuz. Sizler Türkiye’nin geleceÄŸinin teminatısınız. Bu camia daha güçlü bir Türkiye için, her türlü zorluÄŸa göÄŸüs germesini bilen, inançla ve sabırla çalışan insanların ocağıdır.
Ä°ÅŸte 81 ilden genç giriÅŸimcilerimiz; hep daha yeninin, hep daha iyinin peÅŸinde koÅŸan genç beyinler burada. Ä°ÅŸte 81 ilden kadın giriÅŸimcilerimiz; ülkemizin aydınlık yarınlarını inÅŸa eden kahraman kadınlarımız burada. Ä°ÅŸte 81 ilden tüccar ve sanayicilerimiz; sadece kendi sofrasına deÄŸil, herkesin sofrasına ekmek getirenler burada.
Ve ÅŸehirleri için, üyeleri için alın teri döken Oda-Borsa BaÅŸkanlarım burada. Sizler toplumun kanaat önderlerisiniz. Ülkemizi dünyanın sayılı ekonomilerinden biri haline sizler getirdiniz. Paradan para kazanarak deÄŸil, yatırımla, üretimle ve ihracatla yaptınız.
Alın teri ile akıl terini birleÅŸtirerek, helal kazancın peÅŸinden koÅŸarak yaptınız. Anadolu’nun deÄŸerlerini küresel pazarlara taşıyarak yaptınız. Ben, helal rızık kazanan ve kazandığını yatırım için, istihdam için harcayan, bu ülkenin her karışında alın teri olan, bu salonu dolduran sizleri bir kez daha kutluyorum.
Sizler; Ay yıldızlı bayrağımızı dünyanın dört bucağında dalgalandıran Türkiye’nin gururu müteÅŸebbislerisiniz! Allah gönlümüzü zengin, emeÄŸimizi ve kazancımızı bereketli, milletimizin birlik ve beraberliÄŸini daim kılsın.
Üstadın dediÄŸi gibi, Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koÅŸmana bak sen! Çatlarsan, doÄŸuran kısrak utansın!
Yolumuz açık olsun. Allah hepimizin yardımcısı olsun.”
- BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan
BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan ise Türkiye'de ilk kez oyunu artırarak üçüncü kez iktidara gelmiÅŸ bir parti olduklarını belirterek, ''Elde ettiÄŸimiz baÅŸarı bizi Allah korusun kibre, şımarıklığa, gurura, tepeden bakmaya, rehavete sevk edecek bir baÅŸarı deÄŸildir. Tam tersine biz çalışarak, inanarak, milletimize güvenerek bu yolda sizlerle, bu yolda milletimizle yürüyerek bu günlere geldik'' dedi.
ErdoÄŸan, Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi'nin (TOBB) 67. Genel Kurulu'nda, TOBB'a Türk ekonomisine verdiÄŸi eÅŸsiz katkılardan dolayı teÅŸekkür etti.
TOBB'un, yeni anayasa ile ilgili çalışmalarını da takdirle, dikkatle izlediÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, samimi katkılardan ve çabalardan dolayı kutladı.
BaÅŸbakanlığı süresince, TOBB'un genel kurullarına katılmaya büyük özen gösterdiÄŸini, reel sektörün kalbinin bu salonda attığını bildiÄŸini ifade eden ErdoÄŸan, Türkiye ekonomisinin, neredeyse bir bütün olarak coÅŸkusuyla, baÅŸarılarıyla, sevinçleriyle aynı zamanda eksiklikleriyle ve sorunlarıyla bu genel kurula yansıdığını, ekonomide ve diÄŸer alanlardaki yalın, somut ve gerçek fotoÄŸrafının bu genel kurullarda çekildiÄŸini anlattı.
Ä°ktidarda oldukları 9,5 yıl boyunca TOBB ile samimi, baÅŸarılı ve herkese örnek teÅŸkil edecek bir koordinasyon ve iÅŸbirliÄŸi içinde çalıştıklarını, bundan sonra da bu ÅŸekilde çalışmaya devam edeceklerine inandığını dile getiren ErdoÄŸan, hükümet olarak Türkiye'nin ekonomik sorunlarına daima gerçekçi yaklaÅŸtıklarını, ekonominin gerçeklerinden kopuk bir pembe tablo çizmenin, herkes için yanıltıcı ve aldatıcı olacağını bildiklerini söyledi.
ErdoÄŸan, ''Sorunları duymayan, görmeyen, sorun yokmuÅŸ gibi davranan, sorunları gerçek sahipleriyle istiÅŸare etmeyen bir hükümetin hizmet, politika üretemeyeceÄŸine, Türkiye'yi büyütemeyeceÄŸine inandık ve inanıyoruz'' dedi.
Türkiye'de ilk kez oyunu artırarak üçüncü kez iktidara gelmiÅŸ bir parti olduklarını hatırlatan ErdoÄŸan, ''Elde ettiÄŸimiz baÅŸarı bizi Allah korusun kibre, şımarıklığa, gurura, tepeden bakmaya, rehavete sevk edecek bir baÅŸarı deÄŸildir. Tam tersine biz çalışarak, inanarak, milletimize güvenerek bu yolda sizlerle, bu yolda milletimizle yürüyerek bugünlere geldik'' diye konuÅŸtu.
Üçüncü iktidar dönemlerinde de hizmetle, eserle dolu dolu bir sürecin yaÅŸandığını ifade eden ErdoÄŸan, üçüncü hizmet dönemlerinde de hiçbir alanda geri adım atmadan, hiçbir alanda rehavete kapılmadan ileriye doÄŸru yürümeye, hatta koÅŸmaya devam edeceklerini kaydetti.
BaÅŸbakan ErdoÄŸan, 9,5 yıl boyunca sorunları birlikte tespit ettiklerini, birlikte çözümler ürettiklerini belirterek, ÅŸöyle konuÅŸtu: ''Ben bu yolda, TOBB'un deÄŸerli mensuplarıyla yürüyor olmaktan gerçekten büyük memnuniyet duyuyorum. Ä°nÅŸallah önümüzdeki dönemde de 2023 hedeflerini yakalamak üzere, hep birlikte olmaya, birlikte çalışmaya devam edeceÄŸiz. BaÅŸlattığımız reformları birlikte tamamlayacağız, yeni reformların hazırlıklarını yapacak, bu reformları birlikte hayata geçireceÄŸiz. Ortaya sorunlar çıkarsa geçmiÅŸte olduÄŸu gibi yine birlikte bu sorunların üzerine gidecek ve beraber çözeceÄŸiz."
-Yatırımlara devam
Belki bu salondaki herkes, belki çocuklarımız, torunlarımız bisiklete binmiÅŸtir ve bunun bir araç olduÄŸunu hepimiz biliriz. Pedalı çevirdiÄŸimiz, direksiyonu kontrol ettiÄŸimiz sürece, frenlerimiz saÄŸlam olduÄŸu sürece, iki teker üzerinde kalır ve ilerleriz. Ama pedalı çevirmeyi bıraktığımız anda bisiklet durmaya baÅŸlar ve ardından dengesini kaybeder ve devrilirsiniz. Son 9,5 yıl, sürekli pedal çevirmenin bizim için ne kadar hayati olduÄŸunu gösterdi. Avrupa krizde, pedal çevirmiyor, yatırımları durdu. Dünya aynı ÅŸekilde, ama onların durduÄŸu yerde biz yatırımlarımıza devam ettik. Gerek altyapıda gerek üst yapıda. GiriÅŸimcilerimize de 'sakın durmayın, yatırımlarınıza devam edin' dedik. Devam edenler baÅŸarıyı artırmaya devam ettiler, ama duranlar ÅŸu anda sıkıntıdalar.
GeçmiÅŸte dönem dönem bunları yaÅŸadık. Kimi zaman ülkede pedal çevrilmez oldu. Kimi zaman direksiyon kontrolü kaybedildi. Kimi zaman frenler tutmadı, bisiklet duvara tosladı. Ciddi manada enerji, nakit kaybı yaÅŸadık. Ülkenin durduÄŸu, durakladığı, mola verdiÄŸi dönemlerde yarıştan, rekabetten ciddi ÅŸekilde geride kaldık. Bizim bugün artık böyle bir lüksümüz yok. Biz hem geçmiÅŸin o kayıplarını telafi etmek hem de bununla yetinmeyip önümüzdekileri geçmek zorundayız. Hepimiz böyle bir güce, yeteneÄŸe birikime, tecrübeye sahip olduÄŸumuzu biliyoruz. Bugün hamd olsun Türkiye artık kendisine güveniyor, kendisine inanıyor. Türkiye bugün baÅŸardıklarıyla övünmek yerine çok daha fazlasını baÅŸaracağına yürekten inanıyor. Demokrasi pedalını 9,5 yıl boyunca olduÄŸu gibi bugün ve bundan sonra da asla yavaÅŸlatmadan çevirmek zorundayız. Türkiye'nin itici gücü demokrasidir. Türkiye'yi geleceÄŸe taşıyacak olan, büyütecek olan, 2023 hedeflerine ulaÅŸtıracak olan hiç kuÅŸkusuz tıkır tıkır iÅŸleyen, kusursuz iÅŸleyen, ileri standartlarda iÅŸleyen bir demokrasidir.''
BaÅŸbakan ErdoÄŸan, demokrasi kesintiye uÄŸradığında, birilerinin bundan çıkar saÄŸladığını, demokrasinin kesintiye uÄŸramasından rant elde edenler olduÄŸunu ifade ederek, ÅŸunları kaydetti: ''Antidemokratik dönemlerde iÅŸini büyütenler, kazancını artıranlar, iÅŸleri ciddi manada tıkırında olanlar oldu. Ama bu bir avuç seçkin büyürken, bu bir avuç seçkinin iÅŸleri tıkırında giderken, Türkiye'de geriye kalanların tamamı yoksullaÅŸtı, iÅŸsiz kaldı, çarklar durdu, kepenkler kapandı. Gazetelerde çarÅŸaf çarÅŸaf hatırlayın belli markalar karalanırken, bazı imtiyazlılar pazarda rakipsiz kaldılar, tek kaldılar, tekel oldular. Bakın ÅŸurası çok ama çok enteresandır; 28 Åžubat döneminde bazı sivil toplum kurulularının yöneticileri de yapılan haksızlığa, hukuksuzluÄŸa, antidemokratik giriÅŸimlere maalesef aleni destek vermiÅŸtir. DüÅŸünebiliyor musunuz, dönemin en soldaki iÅŸçi örgütüyle, en büyük iÅŸveren örgütü hiçbir konuda anlaÅŸamazken, uzlaÅŸamazken o dönemin hükümetine, Meclisi'ne karşı iÅŸbirliÄŸi, ittifak yapmıştır. Örgütler böyle bir tavır takınırken gerek 28 Åžubat'ın olduÄŸu yıllarda gerek arkasından gelen tarihimizin en büyük krizlerinde faturayı ödeyen TOBB'un mensupları, üyeleri olmuÅŸtur, iÅŸçiler, esnaf, memurlar, iÅŸveren olmuÅŸtur.''
ErdoÄŸan, 2000 ve 2001 krizlerinde Türkiye'nin varını, yoÄŸunu her ÅŸeyini, hatta geleceÄŸe dair ümitlerini kaybettiÄŸini, o krizlerden doÄŸan faturayı kendi iktidarları döneminde de ödediklerini, yapılan borçlanmaların daha 2010'da tamamlandığını anlattı.
O dönemdeki bankaların durumlarından örnek veren ErdoÄŸan, ''Koskoca Ziraat Bankası'nın hali neydi- Halk Bankası'nın, Vakıfbank'ın hali neydi- Özel bankalara girmeyeceÄŸim. Ancak ÅŸu anda bu bankalarımız hamd olsun Avrupa'daki bankalarla yarışıyorlar ve örnek gösteriliyorlar'' dedi.
Ä°ktidara geldiklerinde 2002'de devletin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olduÄŸunu, 9,5 yılda bu borcu ödeyerek artık 2 milyar doların altına indirdiklerini anlatan ErdoÄŸan, ''Size müjdeyi veriyorum. 23,5 milyar dolar olan borç artık ÅŸu anda 1,9 milyar dolar. Bu çok önemli. 1,9 milyar dolar ve biz IMF ile 4 yılı aÅŸkın süredir stand-by anlaÅŸması yapmıyoruz'' diye konuÅŸtu.
-CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, terör sorunun çözümü için Parlamento'da ve parlamento dışında komisyon kurulması gerektiÄŸini belirterek, ''Biz terörle müzakere eden, müzakereyi savunan bir parti deÄŸiliz. Terörle müzakere eden, toplumsal uzlaÅŸmanın ne olduÄŸunu zaten bilemez. Ülkemizde analar aÄŸlamasın deniyorsa bizim bulduÄŸumuz yolla analar aÄŸlamaz. Herkes, her siyasal parti elini taşın altına koyacak'' diye konuÅŸtu.
KılıçdaroÄŸlu, Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi'nin (TOBB) 67. Genel Kurulu'nda, salonda bulunanlardan kendilerine ''Recep Tayyip ErdoÄŸan'ı eleÅŸtirirsem başıma bir ÅŸey gelir mi?'' ve ''Ben telefonda konuÅŸurken acaba telefonum dinleniyor mu?'' sorularını sormalarını istedi. KılıçdaroÄŸlu, bu iki kaygının ülkede demokrasinin kalitesini ortaya koyduÄŸunu ileri sürdü.
Yeni anayasa çalışmalarına deÄŸinen KılıçdaroÄŸlu, herkesin daha özgür bir anayasadan yana olduÄŸunu vurguladı. Çalışma kapsamında parlamentoda kurulan UzlaÅŸma Komisyonu'na üye vererek katkıda bulunduklarını ve bu üyelerin alanlarında uzman kiÅŸiler olduÄŸunu belirten KılıçdaroÄŸlu, daha kaliteli bir demokrasi için yalnızca anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin yeterli olmadığını, mevcut yasaların da düzenlenmesi gerektiÄŸini kaydetti.
KılıçdaroÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu:
''Biz, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ÅŸu teklifi yaptık, yeni bir anayasa yapalım eyvallah itirazımız yok ama bu ülkede darbe hukuku aynen yürürlükte. 12 Eylül darbesinin çıkardığı, yaptığı yasalar yürürlükte. Gelin bu yasaları deÄŸiÅŸtirelim. Nedir bu yasalar? Toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleriyle ilgili yasa, siyasi partiler yasası, seçim yasası, yargıçların bağımsızlığıyla ilgili yasalar gelin bunları deÄŸiÅŸtirelim. Bunun için anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine gerek yok.
Bunları süratli ÅŸekilde hayata geçiririz ve gerçekten demokratik bir ülkeyi saÄŸlarız. Bize ne söylendi 'bunlara gerek yoktur' dendi. EÄŸer siz, darbe hukukunu deÄŸiÅŸtirmek istemiyorsanız, darbe hukukundan yararlanıyorsanız darbecilerin ortağısınız bunun baÅŸka izahı yok.''
-Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın iÅŸadamlarına yeÅŸil pasaport verilmesi konusunda bir çalışma yapılması için kendisine talimat verdiÄŸini belirterek, ''Bu konudaki çalışmayı hızlandıracağız, ama ölçüsü ÅŸu olacak; ihracat büyüklüÄŸü konusunda bir rakam ortaya koyacağız, belli ihracat büyüklüÄŸü olan iÅŸadamlarına yeÅŸil pasaport verilmesini saÄŸlayacağız'' dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi'nin (TOBB) 67'inci genel kurulunda konuÅŸan Bakan Yazıcı, hükümet olarak hem ekonomik hem de sosyal alanlarda en ileri modelleri geliÅŸtirip uyguladıklarını söyledi.
Ä°nsan merkezli ekonomi politikasının, özellikle son yıllarda birçok ülkenin krizle sarsılığı ortamda Türkiye'yi dünyanın en saygın ülkelerinden biri durumuna getirdiÄŸini kaydeden Yazıcı, Türkiye'nin makro ekonomik istikrarı yakaladığını ifade etti.
Türkiye'nin ekonomik büyümesinin rekorlar kırdığını, kiÅŸi başı milli gelirin çok ciddi oranlarda arttığını, iÅŸsizlikte, cari açıkla mücadelede önemli baÅŸarılar elde edildiÄŸini kaydeden Gümrük ve Ticaret Bakanı, ''Bu baÅŸarı çiftçimizin, sanayicimizin, tüccarımızın, iÅŸadamımızın, yani hepimizin baÅŸarısıdır'' dedi.
-Yeni teÅŸvik sistemi-
Yeni teÅŸvik programının 5 Nisan 2012 tarihinde açıklandığını hatırlatan Yazıcı, teÅŸvik sisteminde KDV istisnasından, vergi indirimlerine, sigorta primi iÅŸveren desteÄŸinden yatırım yeri ve faiz desteÄŸine kadar çok detaylı destek unsurlarının yer aldığını kaydetti.
Geçen sene Türkiye'de 100 dolarlık bir imalat için 43 dolarlık ara malı ithal edilmesi gerektiÄŸini söyleyen Yazıcı, bunun da ekonomi büyüdükçe ithalatın artmasına, dolayısıyla cari açığın daha da büyümesine neden olduÄŸunu ifade etti.
-133 borsa elektronik ortamda takip edilebilmeli-
KonuÅŸmasında TOBB BaÅŸkanından bir ricası bulunduÄŸunu da belirten Yazıcı, 133 borsanın bütün faaliyetlerinin elektronik ortamda takip edilmesine imkan saÄŸlayacak bir projenin hayata geçirilmesi gerektiÄŸini söyledi.
Akaryakıt, tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı ile ilgili çalışmalara da oda ve borsalardan destek isteyen Yazıcı, ''Sadece destek deÄŸil bu iÅŸin içinde olmanızı istiyorum. Çünkü bu alan ekonominin bütün alanlarına zarar veriyor'' diye konuÅŸtu.
YeÅŸil pasaport konusunda BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın kendisine bir talep verdiÄŸini ve bu konudaki çalışmaları hızlandıracaklarını bildiren Gümrük ve Ticaret Bakanı, ''Ama ölçüsü ÅŸu olacak, ihracat büyüklüÄŸünü dikkate alacağız. Ä°hracat büyüklüÄŸü konusunda bir rakam ortaya koyacağız, belli ihracat büyüklüÄŸü olan iÅŸadamlarına yeÅŸil pasaport verilmesini saÄŸlayacağız'' dedi.
-MHP Genel Başkan Yardımcısı Bal-
Genel kurulda konuÅŸan MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Faruk Bal da 1990'lı yıllardan itibaren dünya tek kutuplu hale gelmeye baÅŸladıktan sonra Türkiye etrafında ''mor, turuncu'' gibi çok renkli devrimler yapıldığını, Türkiye'nin de böyle bir devrime mahkum edilebileceÄŸini söyledi.
Yeni anayasa çalışmaları konusunda da deÄŸerlendirmelerde bulunan Bal, 2007 yılında ortaya çıkan anayasa tartışmalarından sonra MHP olarak ciddi bir çalışma yaptıklarını ve son 30 yılda dünyadaki bütün anayasa deÄŸiÅŸikliklerini incelediklerini kaydetti.
Afrika'dan Finlandiya'ya, Ä°spanya'dan Portekiz'e kadar bütün anayasa deÄŸiÅŸikliklerini incelediklerini vurgulayan Bal, ''Ä°kinci olarak Türkiye'nin Osmanlı'dan itibaren anayasa çalışmalarını inceledik, buna göre de yol haritamızı belirledik. Bu kapsam içerisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin her ferdinin, diline, dinine, cinsiyetine, siyasetine bakılmaksızın insanlık deÄŸerlerinin geliÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu hürriyetlerden ve özgürlüklerden, haklardan yararlanması en tabii hakkıdır. Bunun anayasaya yerleÅŸtirilmesi gerekmektedir'' dedi.
-TOBB BaÅŸkanı HisarcıklıoÄŸlu’nun kapanış konuÅŸması
Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi (TOBB) BaÅŸkanı M. Rifat HisarcıklıoÄŸlu Genel Kurul sonrasında yaptığı kapanış konuÅŸmasında, ''Ä°nsanlara faydalı olabiliyorsak, bir kiÅŸiye iÅŸ ve aÅŸ saÄŸlayabiliyorsak, yapmış olduÄŸumuz müdahalelerle bir kiÅŸinin dükkanını, tezgahını açık tutabiliyorsak ne mutlu bize'' dedi.
HisarcıklıoÄŸlu, TOBB'un 67. Genel Kurulu'nun kapanışında yaptığı konuÅŸmada, bir genel kurulu daha baÅŸarıyla bitirdiklerini belirterek, destek verenlere teÅŸekkür etti.
Geride kalan yılın baÅŸarılı geçmesinde birlik ve beraberliÄŸin önemini vurgulayan HisarcıklıoÄŸlu, ''Sizler ve bizler, hep beraber bir birlik ve beraberlik içerisinde kardeÅŸlik havasında bu baÅŸarıları elde ettik'' diye konuÅŸtu.
Önümüzdeki bir yıllık süreçte de yönetim kurulu olarak temsil ettikleri kitleye hizmet etmeyi amaçladıklarını dile getiren HisarcıklıoÄŸlu, Birlik olarak parayla pulla yapılmayacak iÅŸleri yaptıklarını ifade etti.
''Ä°nsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır'' anlayışına sahip olduklarını kaydeden HisarcıklıoÄŸlu, ''Ä°nsanlara faydalı olabiliyorsak, bir kiÅŸiye iÅŸ ve aÅŸ saÄŸlayabiliyorsak, yapmış olduÄŸumuz müdahalelerle bir kiÅŸinin dükkanını, tezgahını açık tutabiliyorsak ne mutlu bize'' ifadesini kullandı.